* Toplumdusmani.Net
  • 1
    • 1 mesajınız var
    • User Avatar
      Admin

      Sitemize hoşgeldin ziyaretçi üye
      olarak projemize katılabilir
      sitemizin editörlerinden biri de
      sen olabilirsin.

      2 dakika önce
    • Bütün mesajları gör
  • 2
    • 2 hatırlatmanız var
    • Güncellemeler 78%
    • Proje Durumu 54%
    • Bütün hatırlatmaları gör
  • 1
    • 1 tane bildirimin var
    • Üye girişi açıldı. 27 dakika önce
    • Bütün bildirimleri gör
  • Admin
    • User Avatar
      admin

      admin@toplumdusmani.net

    • Profilini Düzenle
    • Resimlerin
    • Ayarlar
    • Çıkış
  • Anasayfa
  • Sözlük
  • Üstadlar
    • Nietzsche
    • Franz Kafka
    • Montaigne
    • Jean Paul Sartre
    • Dante Alighieri
    • Williams Shakespeare
    • Nazım Hikmet Ran
  • Mitoloji
    • Mitoloji Özel
    • Yunan Mitolojisi
    • Roma Mitolojisi
    • Mısır Mitolojisi
    • Mitoloji Nedir
  • Felsefe
    • Felsefe Özel
    • Filozoflar
    • Felsefe Akımları
    • Felsefe Sözlüğü
    • Felsefe Nedir
  • Edebiyat
    • Edebiyat Özel
    • Dünya Edebiyatı
    • Türk Edebiyatı
    • Kitaplardan İnciler
    • Edebiyat Nedir
  • Alt Kültür
ToplumDusmani.Net V3
  • Anasayfa
  • Max Stirner-Biricik ve Mülkiyeti Nedir

Yazıyı Gönderen: leandros
Gönderilme Tarihi: Wed, 28-Feb-2007
Okunma: 3630 kez
Yazı Boyutu: 4.9 KB

Meselemi Hiç'e Bıraktım

Reklamlar
» Atatürkün Spor ve Sporcular Hakkında Söylediği Sözler
» Soğuk ve Sıcak Renkler
» Homojen ve Hetorejen Karışımlara Örnekler
» Kavimler Göçünün Sebepleri ve Sonuçları
» Soyut ve Somut Anlam
» Dış Kuvvetlerin Oluşturduğu Yer Şekilleri
» Haçlı Seferlerinin Nedenleri ve Sonuçları
» Servet-i Fünun
» Empirizm Nedir ve Empiristler Kimlerdir
» Dış Kuvvetler
Sonuç : 10 adet ilgili yazı bulundu..

Max Stirner-Biricik ve Mülkiyeti

Nedir benim olması gereken! Öncelikle iyinin meselesi, sonra Tanrı'nın, insanlığın, gerçeğin, özgürlüğün, hümanizmin ve adaletin; dahası halkımın, kralımın, anavatanımın; ve nihayet tinin ve binlercesinin. Sadece benim meselem asla benim olmamalıdır. "Yuh be, egoiste bakın, sadece kendini düşünüyor!"
Meseleleri için çalışmamızı gerekli bulan, hatta canımızı feda etmemizi ve meselelerine hayranlık duymamızı bizden bekleyenlerin kendi meselelerini nasıl gerçekleştirdiklerine bakalım bir kez de.

Tanrı hakkında köklüce şeyler müjdelemekte olan sizler binlerce yıl "tanrısallığı derinliklerine kadar incelediniz"; ve Tanrı kalbine kadar uzanan sizler, meselesine hizmet etmekle vazifelendirildiğimiz o "Tanrı'nın kendi meselesini" nasıl icra ettiğini pekala bize açıklayabilirsiniz. Ve yaptıklarını da gizlemezsiniz. Neymiş peki Tanrı'nın meselesi? Bize buyurduğu gibi yabancı bir meseleye mi tabidir, sevgi ve gerçeği kendisine maletmiş midir? Burada bir yanlış anlama söz konusudur, buysa sizi çıldırtıyor; Tanrı meselesinin sevgi ve gerçek olduğunu, dolayısıyla sevgi ve gerçeğin Tanrı için yabancı bir mesele olamayacağını öğretmektesiniz. Tanrı'nın yabancı bir işi kendine meslek etmiş olduğu varsayımı, dolayısıyla bizim gibi zavallı karıncalarla benzeş olması sizi çıldırtıyor. "Tanrı gerçek demek olmasaydı gerçeğe sahip çıkar mıydı"? Tanrı sadece kendinden yana yontuyor, çünkü o bir bütünlüktür, dolayısıyla her şey onun meselesidir! Biz ama, biz bir bütünlük değiliz, dolayısıyla bizim meselemiz küçücük ve aşağılık bir iştir; işte bu nedenle de "yüce bir meseleye hizmet etmek zorundayız". Şurası açıktırki, Tanrı'yı sadece Tanrı ilgilendiriyor, onun meşguliyeti sadece kendisidir, sadece kendisini düşünüyor ve kendi gözünde yine sadece kendisi var; vay haline Tanrı'yı tatmin etmeyene. O, kendinden üstün herhangi bir varlığa hizmet etmiyor ve sadece kendisini tatmin ediyor. Onun meselesi tam anlamıyla egoist bir meseledir.

Peki ya insanlık, meselesini kendi meselemizmiş gibi görmemiz gereken o insanlık yüce bir varlığa mı hizmet etmektedir? Onun meselesi bir başkasının meselesi midir? Ve yüce bir meseleye mi hizmet etmektedir? Hayır, insanlık kendinden başka kimseyi görmüyor, meselesi kendisidir ve sadece kendisine faydası vardır. Amaçları ve istemleri uğruna halkları ve bireyleri acılara sürükleyip kullandıktan sonra, onlara teşekkür olsun diye tarihin çöplüğüne fırlatıyor. İnsanlığın da meselesi tam anlamıyla egoist bir mesele değil midir?

Kendi meselesini bizim meselemizmiş gibi gösteren ve bizim çıkarlarımızdan dem vuran herkese tüm meselesinin sadece kendisinde düğümlendiğini açıklamama gerek yok. Bir kez olsun diğer kavramları da gözden geçirin. Hakikat, özgürlük, hümanizm, adalet, sizden kendilerine hayran olmanız ve hizmet etmeniz dışında başka bir şey istiyorlar mı?

Tüm bunlar sizden gayretle boyun eğmenizi bekliyor. Sadık yurtseverlerce savunulan şu halka bakın bir kez de. Halk için kanlı savaşlarda ölen ya da açlık ve sefaleti göze alarak savaşan yurtseverler, halkı ne derece ilgilendiriyor? Halk onların bok yığınına dönüşen cesetleri arasında "yeşeren halk" oluyor! Bireyler, "halkın büyük meselesi için" ölürken, halk onlara arkalarından teşekkür yolluyor ve kadavralarından kendine kàr payı çıkarıyor. Buna ben okkalı bir egoizm derim.

Şimdi de "Benim" dediği şeyleri şefkatle koruyan sultana bakalım. Sultan tam bir özgeci değil midir ve onun olan şeyler için yaşamını daima adamamış mıdır? Evet, "onun olanlar" için, tabii. Sen ona değil, kendine ait olduğunu göstermeye çalış ve bunu bir kez olsun dene: onun egoizmini reddetmekle zindanı boylayabilirsin. Sultanın meselesi kendisidir: o bir bütünlüktür ve kendisi için biriciktir ve "onun" olmak istemeyen birini tahammül edemez.

Bu parlak önerilerden egoistin çok daha iyi hareket ettiğini anlayamıyor musunuz? Ben, kendi adıma bundan bir ders alıyor ve bu büyük egoistlere özgeci davranıp hizmet edeceğime, kendim egoist oluyorum.
Tanrı'nın da, insanlığın da işi kendilerine dayanmaktadır, kendileridir. Benim meselem de benim. Tanrı gibi her şey ve hiçim, biriciğim.

Eğer Tanrı ve insanlık, sizlerin de doğruladığı gibi, bir bütünlük iseler, benim de onlardan eksik bir yanım yok ve "boş" olduğuma dair bir şikayetim de yok. Ben hiçim derken, boş olduğumu söylemiyorum, bizzat yaratıcı bir hiçim, bir yaratıcı olarak her şeyi yaratan bir hiç.
Tepeden tırnağa kadar benim olmayan her işe uğurlar olsun! Sizce benim işim en azından "iyi bir iş" olmalıdır? Nedir iyi iş, kötü iş! İşim demek zaten ben demek'im. Ve ben ne iyiyim, ne de kötü. İyinin de kötünün de benim için hiçbir anlamı yoktur.
Tanrı'nın işi, insanlığın işi, gerçeğin işi, iyinin işi, doğrunun işi, özgürlüğün işi ve daha niceleri. Bunların hiçbiri benim işim değildir, benim işim sadece benim olandır ve o genel değil, biriciktir, benim gibi.

Hiçbir şey benden üstün değildir!


Max Stirner


[ Katagoriye Dön | Ana Menüye Dön ]
  • # Atatürkün Spor ve Sporcular Hakkında Söylediği Sözler

    1. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim. 2. Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvet...
    Devamını Oku 2011-10-12 14:16:53
  • # Soğuk ve Sıcak Renkler

    Renkler, şiddetlerine ve insanlar üzerindeki ruhsal etkisine göre ikiye ayrılırlar. . A) Sıcak Renkler (Kımızı, Turuncu, Sarı) Kırmızıda ateşin sıcaklığını, turuncuda güneş ışığının etkisini, ...
    Devamını Oku 2011-09-12 18:10:40
  • # Homojen ve Hetorejen Karışımlara Örnekler

    HOMOJEN KARIŞIMLARA ÖRNEKLER : • Çözeltiler • Şekerli Su • Tuzlu Su • Asitli Su • Bazlı Su • Alkol – İyot • Hava • Çay • Kola ...
    Devamını Oku 2011-04-18 14:44:13
  • # Kavimler Göçünün Sebepleri ve Sonuçları

    Kavimler göçü milattan sonra 375 senesinde Hunların karadenizin kuzey bölümünden Avrupaya giderken karşılarına çıkan barbar kavimler olan ostrogot, vizigot, süev, sakson, angıl, frank ve vandal kaviml...
    Devamını Oku 2010-12-26 14:50:22
  • # Soyut ve Somut Anlam

    Somut anlam ve soyut anlam konusu hem Öss’de hem de Oks’de, sözcükte anlam ana başlığı altında işlenen bir konudur. Bu sebeple hem Öss’ye hazırlanan öğrencileri hem de Oks’ye...
    Devamını Oku 2010-11-02 10:21:12
  • # Dış Kuvvetlerin Oluşturduğu Yer Şekilleri

    Dış kuvvetler iç kuvvetler sonuşu oluşan yerşekillerinin son düzeltmelerinin yapıldığı kaynağını güneşten alan kuvvetlere denir. Dış kuvvetlerin etkisiyle yüksek yerler aşındırılmaktadır. Böylece yery...
    Devamını Oku 2014-02-28 11:10:51
 
Yorumlardan Yazarları Sorumludur. Yorumunuz Site Yönetimi Uygun Görürse Yayınlanır..!!..
Gönderen Başlık

Max Stirner-Biricik ve Mülkiyeti Resimleri

Max Stirner-Biricik ve Mülkiyeti Yorumları

Gönderen Başlık

Max Stirner-Biricik ve Mülkiyeti Videoları

Henüz bu yazıya eklenmiş video bulunmamaktadır.
» Önerdiklerimiz
» Friedrich Nietzsche
» Michel de Montaigne
» Jean Paul Sartre
» Dante Alighieri
» Nazım Hikmet Ran
» Williams Shakespeare
» Franz Kafka
» Charles Bukowski
» Mitoloji
» Yunan Mitolojisi
» Mitoloji Sözlüğü
» Homeros
» Olimpos Tanrıları
» Zeus
» Mitoloji Resimleri
» Amazonlar
» Reklamlar
» Alt-Kültür Başlıklar

© 2005 Toplumdusmani.Net.Org. Design by Zeus