Yazıyı Gönderen: zeus
Gönderilme Tarihi: Tue, 29-Jun-2010
|
Okunma: 3409 kez Yazı Boyutu: 8.24 KB |
Mensur ŞiirMENSUR ŞİİR (Hece Dergisi)\"Tanzimat, Batı\'ya açılan çok yönlü bir penceredir. Daha önceki gelişmelerden de hız ve cesaret alan bu adım, kısa zaman içinde toplum yaşamında, anlayışlarda ve kurumlarda yankısını bulur. Yaşam felsefesi, estetik kuralları, hayal ve mazmunlar dünyası İle Divan edebiyatı ömrünü tamamlarken yerini başka bir edebi anlayışa bırakır. Bu dönemde dikkati çeken özelliklerden biri, düzyazı ile şiir arasındaki daha önceki durumun değişmiş olmasıdır. Hatta Mehmet Kaplan\'ın ifadesiyle, nesirci zihniyet, artık ikinci sırada kalan şiire de kendisini hakim kılmıştır. Türk edebiyatı, Tanzimat\'ın ikinci kuşak sanatçılarının elinde sosyal yarar peşinde koşmaktan uzaklaşarak, bireysel İhtiras ve ıstırapların İfade aracına dönüşür. Şiirin biçimindeki asıl bilinçli yenilik de bu kuşağın esendir. Özellikle; renkli, sorunlu, karmaşık iç dünyasını bir kalıba sokmakta zorlanan Abdülhak Hamlt\'in yaptıkları \"bir biçim ihtilali\" olarak değerlendirilir. Recaizade Mahmut Ekrem, Ta\'lim-i Edebiyat, Takdir-i Elhan, III. Zemzeme Mukaddimesi ve diğer teorik yapıtlarında yeni edebiyatın estetiğini hazırlar. Sanat yaşamının ilk yıllarından itibaren mensur parçalar kaleme alır, düzyazı-şiir çevirileri yapar. Bu dönemdeki sanatçıların yenilik arayışlarının, bunu destekleyen teorik söylemlerin ve edebi çabaların arkasında, kuşkusuz Fransız edebiyatı vardır. Fransız edebiyatında \"sanatkârane düzyazı\" anlamına gelen ve \"prose poétique\" adıyla anılan bazı yapıtlar kaleme alındıktan sonra, edebi bir tür olarak düzyazı-şiirin ilk örneklerine \"poerne en prose\" adıyla Aloysius Bertrand\'ın 1842\'de yayımlanan \"Gecelerin Gaspard\'ı\" başlıklı yapıtından itibaren rastlanmaya başlanır. Bertrand\'ı, Maurice de Guerin\'in \"Le Gentaure\" ve \"La Bacchante\" adlı ürünleriyle izlemesi, bu dönemdeki Fransız şairlerin dikkatinin bu yeni tür üzerinde toplanmasına zemin hazırlar. Çok geçmeden, Charles Baudelaire \"Küçük Mensur Şiirler\", Arthur Rimbaud \"Renkli Gravürler\", \"Cehennemde Bir Mevsim\", Stéphane Mallarme \"Hezeyanlar\" adlı yapıtlarıyla öne çıkarlar. Tür, Fransa\'da kimliğini bulduktan sonra diğer Batı edebiyatlarına da yansır. Pek çok araştırmacı, özellikle mensur şiir çevirilerinin, düzyazı-şiir türünün Türk edebiyatında doğup gelişmesinde büyük bir etkisi olduğunda görüşünde birleşmektedir.\" Daha önce belirttiğimiz gibi, Türk edebiyatında düzyazı-şiir sınırları içinde değerlendirilebilecek ilk denemeler, Abdülhak Hamit, R. Mahmut Ekrem, Mehmet Celal ve Mustafa Reşit tarafından kaleme alınmıştır. Bunları Halit Ziya izlemektedir. Onun ilk denemesi, oldukça genç yaşlarda Tercüman-ı Hakikat\'e gönderdiği \"Aşkımın Mezarı\" başlıklı bir metindir. Bu metin gazetede, Muallim Naci\'nin \"Mezarda aşk aramak, meyyitte can aramaya benzer.\" eleştirisiyle birlikte yayımlanır. Halit Ziya bu eleştiriye çok üzülür fakat çalışmalarına devam eder. Nevruz, Berk gibi dergilerde bu tür denemeler yayımlar. Recaizade Mahmut Ekrem, Halit Ziya\'yı ve onunla birlikte hareket eden gençleri yüreklendirirken, düz-yazı-şiirin karşısında duranlar Tarık ve Saadet gazetesi çevresinde toplanırlar. Uşaklıgil, çeşitli gazete ve dergilerde yayımladığı bu tür şiirlerini \"Mensur Şiirler (1891) ve \"Mezardan Sesler\" (1891) adlı kitaplarında bir araya getirir. Düzyazı-şiirin yaygınlaşması ve \"moda\" haline gelmesi Edebiyat-ı Cedide döneminde gerçekleşir. Halit Ziya\'yı Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit, Ahmet Hikmet, Celal Sahir, Faik Ali gibi isimler izler. Sonra ki yıllarda II. Meşrutiyet dönemi sanatçılarından Halide Edip, Yakup Kadri, Emin Bülend, Selahaltin Enis, İlyas Macid, Hayriye Melek Honç, Tahsin Nahid gibi isimlerde bu alanda eser verir. Düzyazı-şiirin tanımı ve özellikleri üzerinde kimi araştırmacılar ve şairler durmaya çalışmış, bu yeni türü tanıtma çabası içinde olmuşlardır. Bu türün ortaya çıkışında önemli rolü olan Aloysius Bertrand, Gaspard de la Nuit adlı yapıtını şöyle tanıtmaktadır: \"Bu elyazması saf ve anlamlı notayı veren çalgıyı buluncaya kadar dudaklarımın nice saz denemiş olduğunu, ışık ve gölge dağılımın alaca tanyerinin ortaya çıktığını görünceye kadar tual üzerinde nice fırça eskittiğini söyleyecektir size. Ahenk ve rengin değişik ve belki de yeni uygulamaları işte buraya yazılmıştır; didinmelerimin elde ettiği biricik sonuç ve biricik ödül. Okuyun onu.\" Bertrand\'ın bu türü anlatırken müzik ve resim öğelerine vurgu yapması anlamlıdır. Çünkü düzyazı-şür bu iki özelliği de bünyesinde barındırarak açılım gösterecektir. Baudelaire, düzyazı-şiirlerinin başına koyduğu küçük yazısında \"Ritimsiz, uyaksız ama ezgili, ruhun lirik devinimlerine, düşün kıvrım kıvrım dalgalarına, bilincin sıçrayışlarına uyum sağlayabilecek kadar yumuşak ve aynı zamanda karşıtlıklar içeren bir şiirsel düzyazı tansığını tutkulu günlerinde hayal etmeyeniniz var mı?\" sözleriyle bu türde yapmak istediğini ortaya koyar. Bizde bu türde yapıt veren sanatçıların dışında kimi araştırmacı ve eleştirmenler de konuyla ilgili görüşler ileri sürmüşlerdir. Suut Kemal Yetkin, Ahmet Hamdi Tanpınar, Feyziye Abdullah Tansel bu alanda akla ilk gelen isimlerdendir. \"Servet-i Fünun\'da Mensur Şiir\" başlığıyla bir tez hazırlayan İsmail Çetişli, mensur şiirin saf şiirin dışında değerlendirilmesi gerektiği görüşünü ileri sürmektedir. Yazar, mensur şiiri her şeyden önce düzyazı olarak görme eğilimindedir. Mehmet Rauf\'un \"Siyah İnciler\" adlı yapıtını baskıya hazırlayan Hülya Argunşah, türün özelliklerini maddeler halinde sıralar. Buna göre düzyazı-şiirler \"kısa ve yoğun,\'bağımsız, başlıklı, başka bir türün içinde parça olmayan, kendi bütünlüğüne sahip metinlerdir. Şiirdeki arayıştan doğmuşlardır ama öncelikle düzyazıdırlar. Bireysel duygulanmaların ifade edildiği şairane ürünlerdir. Bir iç âhenge sahiptirler, betimleme ve çözümlemeyi önemsedikleri için uzun cümle yapısını tercih ederler. Ünlemlere, seslenişlere ağırlık bir yer verilir. Halit Ziya\'nın düzyazı-şiirleri üzerinde araştırma-inceleme yazıları kaleme alan M. Fatih Andı, \"Şairane bir konuyu, bir duygu veya bir düşünceyi veyahut bir nükteyi, birkaç paragraftan birkaç sayfaya kadar değişen bir hacimde kısa, çarpıcı, etkileyici ve yoğun bir biçimde, derll toplu olarak, şairane bir eda ve üslupla anlatan müstakil bir edebi türdür.\" tanımını ortaya koymaktadır. Yeri gelmişken belirtelim ki bizde sanatlı söyleyiş ile düzyazı-şiir arasındaki farklar sürekli gözden kaçırılmaktadır. Bunu, türler arası geçiş ve düzyazı-şiirin diğer türleri etkilemesinin ötesinde, kimi zaman sanatlı üslupla ortaya konmuş her düzyazı parçasına düzyazı-şiir deme kolaycılığıyla izah etmek mümkün görünmektedir. Bu arada, Tanzimat sonrasından Cumhuriyete kadar olan dönemde, düzyazı-şiirin şiiri fazlasıyla etkilediği bir gerçektir. 1922 yılanda Dergah dergisinde \"Tevfik Fikret\'ten beri Türk şiir dilimiz nesirleşti. Adeta aruzla nesir yazmak merakı türedi.\" diye yazan Yahya Kemal 1935\'te Yedigün\'de çıkan, Hikmet Feridun Es\'in kendisiyle yaptığı bir söyleşide, bu yargısını, \"Gerek Rübab-ı Şikeste\'de gerek Cenab Şehabeddin ve diğer arkadaşlarının nazmı nesirden pek çok zaman uzaklaşamıyordu.\" sözleriyle yinelemektedir. Yahya Kemal, kendi şiirini açıklarken, \"Meşrutiyetten önce ve sonra bir süre daha, vezin ve kafiye ile ifade edilen, gerçekte nesir olan şiirimizden başka bir yoi aramağa çıktım.\" demektedir. Şair, 1920lerden itibaren Baudelaire ve Verlaine\'in etkisiyle, aruzla yazmayı ısrarla sürdürdüğü yeni şiirleri, düzyazı-şiirin karşıtı sayılabilecek \"deruni bir şiirsel ahenk\" içermekte ve \"aşkların, çevre güzelliklerinin yarattığı coşku ve izlenimlerden kaynaklanmış bir duyarlılık\'.\'a yaslanmaktadır. İlginçtir ki Fransız edebiyatında düzyazı-şiirin güçlü temsilcileri hep şair iken Türk edebiyatında, ilk dönemlerde bu temsilciler öykü ve roman yazarları arasından çıkmıştır. Cumhuriyet döneminde bu isimlere Ruşen Eşref, Kenan Hulusi, Etem Ongun, Arif Nihat Asya, Ali Nihad Tarlan, M. Kaya Bilgegil gibi sanatçılar da eklenmiştir. 1980\'lere gelene kadar, şiir alanında öne çıkan kimi şairlerin düzyazı-şiir kategorisine girebilecek şiirler yazdığı görülmektedir. Ancak, Bedreddin\'in girişini saymazsak Nazım Hikmet, Sezai Karakoç, Yahya Kemal, Mehmed Akif, Necip Fazıl hiç düzyazı-şür yazmamışlardır. ALİ EMRE(HECE DERGİSİ-KASIM 2006) |
[ Katagoriye Dön | Ana Menüye Dön ]
-
# Mensur Eser
Edebiyatta iki türlü anlatım şekli vardır: Manzum ve Mensur. Mensur; sözlük anlamıyla, nesir halinde yazılan yazı, yani düz yazı demektir. Dilbilgisi kurallarına göre cümleler halinde yazılmış eserl...Devamını Oku 2011-10-30 17:32:23
-
# Şiir Türleri
Lirik Şiir Aşk, ayrılık, hasret, özlem konularını işleyen duygusal şiirlerdir. Okurun duygularına, kalbine seslenir. Eskiden Yunanlılarda “lir” denen sazlarla söylendiğinden bu adı almıştı...Devamını Oku 2011-11-22 20:50:51
-
# Atatürkün Hayatını Anlatan Şiirler
Bir Önder Doğuyor Yıl 1881, pembe boyalı bir ev. O evde bir önder doğuyor. O evde bir milletin kaderi değişiyor. Mustafa doğuyor. Mahalle mektebini ister mi Mustafa? Şemsi Efendi İlkokuluna gi...Devamını Oku 2011-10-24 10:28:37
-
# Dini Tasavvufi Halk Edebiyatı Türk Şiiri
Horasan’dan Ahmet Yesevi’ye bağlı erenlerin Anadolu’ya gelmeleriyle başlayan tasavvuf akımı, Anadolu’ daTasavvuf Edebiyatının doğup gelişmesini sağladı. İslam dininin ve yapıla...Devamını Oku 2011-09-07 15:19:14
-
# Fecr-i Ati Şiiri ve Milli Edebiyat Şiirinin Benzerlikleri Farklılıkları
Benzerlikler: Milli edebiyat dönemi şairlerinin zaman zaman fecr i ati gibi modern şiirden faydalanmaları. Farklılıklar: SES VE AHENK Fecr-i Ati : Aruz ölçüsü ve sanatsal söyleyiş. Milli Ede...Devamını Oku 2011-04-02 10:19:24
-
# Anonim Halk Şiiri
Anonim halk şiir geleneği, Orta Asya'daki sözlü edebiyatın devamıdır. Söyleyeni belli olmayan ürünlerden oluşan bu şiir geleneği, halkın ortak duygu ve düşüncesini yansıtır. Anonim halk şiirinin b...Devamını Oku 2011-02-11 13:44:14
Yorumlardan Yazarları Sorumludur. Yorumunuz Site Yönetimi Uygun Görürse Yayınlanır..!!..
Gönderen | Başlık |
---|
Mensur Şiir Resimleri
Mensur Şiir Yorumları
Gönderen | Başlık |
---|
Mensur Şiir Videoları
Henüz bu yazıya eklenmiş video bulunmamaktadır.
» Önerdiklerimiz |
» Reklamlar |
|
» Alt-Kültür Başlıklar |
|