ToplumDusmani.Net V2

Kültür ve Sanat Portalı

Friday, Jan 22nd

Son Guncelleme09:38:41 AM GMT

Nerdesin: Sinema Sinema Yönetmenleri Ingmar Bergman


Ingmar Bergman

e-Posta Yazdır

Reklamlar
{mosimage}

Ingmar Bergman, (d. 14 Temmuz 1918- ö. 30 Temmuz 2007) İsveçli oyun yazarı ve film yönetmeni.

Bir Protestan papazının oÄŸlu olarak 1918'de İsveç Uppsala'da doÄŸmuÅŸtur. Çok sayıda evlilik yapmıştır. Bunların sonuncusu, kült oyuncusu Liv Ullmann'dır. DiÄŸer kült oyuncusu ise Max von Sydow'dur. 30 Temmuz 2007'de sabahın erken saatlerinde İsveç'te Farö adasındaki evinde 89 yaşında ölmüÅŸtür. Kızı Eva Bergman tarafından uykusunda öldüÄŸü açıklanmıştır. Bergman 2005 yılında Time dergisi tarafından dünyanın yaÅŸayan en büyük yönetmeni olarak nitelendirilmiÅŸtir. 9 defa en iyi yönetmen Oscar’ına aday gösterilen Bergman’ın eserleri, 1960, 1961 ve 1983 yıllarında en iyi yabancı film Oscar’ı ödülünün sahibi oldu.

Birçok filminde karakterleri, sanat çevreleri içine yerleÅŸtirmiÅŸtir. Kadınlardan yanadır. Filmlerinde tavrını daima kadınlardan yana koyar. Mizahi ve eÄŸlenceli filmler de yapmıştır.

Papazlar, bir 'sorunsal' olarak dahil edilir filme. AÅŸkımızın Üstüne YaÄŸmur Yağıyordu, Yedinci Mühür ve Cehennemi Karanlıkta Müzik filmlerinde açıkça iticidirler. Bir AÅŸk Dersi ile Bir Yaz Gecesi Gülümsemeleri'nde mizahi bir dille hicvedilirler.

Genel teması

Genel olarak gerçek dünyadan ve toplumsal sorunlardan uzak, melankolik ve kapalı bir sinema yapmakla eleÅŸtirilir.

Avrupa'da tanınması

1956 Cannes Film Festivali’nde gösterilen Bir Yaz Gecesi Gülümsemeleri, tam bir olay yarattı. Jüri, çok iyi diÄŸer filmlerin de varlığı nedeniyle, bu filme özgü bir ‘ödül yaratmak’ (Åžiirsel Hiciv Ödülü) zorunda kaldı. Böylece Bergman, bu 18. filmiyle birlikte bir anda keÅŸfedildi. Bergman’ın bütün filmleri, Avrupa sinemalarını sardı. 1957 Cannes Film Festivali’nde gösterilen baÅŸ yapıt (Yedinci Mühür) bu modanın katlanarak artmasında etkili olmuÅŸtu.

Daha önceki yıllardan yalnızca Bergman’ın Monika adlı filmi anımsanıyordu. Çünkü zaten o tarihlerde İsveç denince akla erotik filmler geliyordu. Monika (1952), 1958-1960'lı yıllarda Fransız Yeni Dalgası ile birlikte meydana çıkan büyük tarz deÄŸiÅŸikliÄŸini daha o yıllarda önceliyordu.

1970’li yıllar Bergman’ın Avrupa’da bir efsane haline geldiÄŸi yıllardır.

Mali polisin gelip sahibi olduÄŸu tiyatroyu basması ve gelir bildirimleri ile ilgili olarak Bergman’ı (biraz da hoÅŸ olmayan biçimde) sorgulaması üzerine ülkesine küsen sanatçı, 1976 yılında Almanya’nın Münih kentine taşınır. Böylece gönüllü sürgünlük dönemi baÅŸlar.

Filmografi

1. Dönem

İkinci Dünya Savaşı sonrasında İsveç’te yükselen bir intihar oranı ve dinsel geleneklere baÄŸlılığın sarsılması söz konusudur. Bergman’ın ilk dönem filmleri de bu umutsuzluktan etkilenir. Filmlerin adları bile bunu kanıtlamaktadır.

Genel olarak kiÅŸiler varoluÅŸ sıkıntılarına gömülmekte, umutsuz bir yalnızlığın içinde debelenmekte ve kimi zaman da intihar giriÅŸimlerinde bulunmaktadırlar. Bu karanlık eÄŸilimin doruk noktası, Zindan adlı filmdir.

1945 - Kris (Bunalım): Melodramatik bir tiyatro oyununun gerçekçi uyarlaması.

1946 - Det regnar pa var Körlek (AÅŸkımızın Üstüne YaÄŸmur Yağıyordu)

1947 - Skeep till Indialand (Hindistan’a Giden Gemi ya da Kaybolan Kızlar Limanı)
Musik I mörker (Cehennemi Karanlıkta Müzik)

1948 - Hamnstad (Liman Kenti)
Fangelse (Zindan)

1949 - Törst (Susuzluk)

2. Dönem

Bu dönem, bu marazi eÄŸilimden kopuÅŸu ifade eder. Birbirini izleyen yenileme ve zenginleÅŸtirmelerden oluÅŸan bir dönem baÅŸlar. AÅŸk, sevgi, ayrılık genel temalardır. Kadınlara yönelik eÄŸilim bu dönem filmlerinde ağır basar. Kadınlara açıkça ayrıcalık tanınır; iyi roller verilir, galip gelmeleri saÄŸlanır. Erkekler ise küçümsenir, alaya alınır, aÅŸağılanır.

1949 - Till gladje (NeÅŸeye DoÄŸru)

1950 - Sommarlek (Yaz Oyunları)
Sant hander inte hër (Burada Yapılmayan Türden Bir Åžey)

1952 - Kvinners väntan (Kadınların BekleyiÅŸi)
Sommaren med Monika (Monika ya da Monika’yla Bir Yaz)

1953 - Gycklarnas afton (Gezgincilerin Gecesi): Bergman’ın deyiÅŸiyle bir ‘kurtuluÅŸ’ olan bu film, iç kapayıcılığı ile dönemin diÄŸer filmlerinden ayrılır.

1954 - En Lektion I Kärlet (Bir AÅŸk Dersi)

1955 - Kvinnodröm (Kadın DüÅŸleri)
Sommarnattes Leende (Bir Yaz Gecesi Gülümsemeleri)

3. Dönem

İlk planlarından itibaren kameranın objektifinin gökyüzüne doÄŸru çevrildiÄŸi Yedinci Mühür ile birlikte Bergman’ın Dikey Sineması baÅŸlar. (Bu kavram, metafizik simgelerden çok günlük gerçeklere ilgi duyan İsveçli genç sinemacıların Bergman’ın sinemasını küçümsemek için taktıkları addır. Lefevre, bu adı kullanarak bir dönemi adlandırıyor). Yaban Çilekleri’nden itibaren bu metafizik soruÅŸturma varoluÅŸsal bir hal alır ve dönemin daha sonraki filmlerinde giderek metafizik niteliÄŸinden bütünüyle uzaklaşır. Son filmi iyiden iyiye ‘eÄŸlendirici’ bir tarza saplanır.

1956 - Det Sjunde inseglet (Yedinci Mühür)

1957 - Smultronstället (Yaban Çilekleri)
Nära livet (YaÅŸamın EÅŸiÄŸinde)

1958 - Ansiktet (Yüz)

1959 - Jungfrukällen (Kaynak)

1960 - Djävulens Öga (Åžeytanın Gözü): İkinci sınıf, eÄŸlendirici bir film.

4. Dönem

Bu dönem, Oda Sineması üçlüsünden ibarettir. Ayrıca bu filmlerde yönetmen, tanrı sorununa son bir kez döner. Hatta İbadet Edenler filminde, tanrının ölümünü ilan eder.

1961 - Säsom i en spegel (Aynadaki Gibi)

1962 - Nattvärdsgâterna (İbadet Edenler)

1963 - Tystnaden (Sessizlik)

Dinlenme: Ara Dönem

1964 - För att inte tala om alla dessa kvinnor (Bütün O Kadınlar ya da Bütün O Kadınlardan Söz Etmeden): İkinci sınıf, eÄŸlendirici bir film. İlk ‘renkli’ kaba güldürüsü.

1965 - Daniel (Daniel): OÄŸlu Daniel için yaptığı, bir ‘ilan-ı aÅŸk’ niteliÄŸinde, baÅŸka bir özellik taşımayan 'ara dönem' filmi.

5. Dönem

Yakın planların hayranlık verici biçimde kullanıldığı yeni bir üçleme ortaya çıkar. Bu filmlerle birlikte Bergman’ın ‘parçalama tekniklerini’ daha fazla kullandığı görülür. Persona’da seyirciye projeksiyon aletinin varlığı anımsatılır. Filmin baÅŸlangıcı, küçülen sayıların sıra ile ‘BAÅžLA’ kelimesini izleyiÅŸini gösterir. Projektörün gürültüsü ses bandının müziÄŸini bastırırken, kamera, cihazın kimi bölümlerinin ayrıntılarını verir. Filmin can alıcı yerinde Bergman filmin kaydığı ve koptuÄŸu izlenimini yaratır. Aynı iÅŸlem filmin sonunda da tekrarlanır ve SON yazısı belirmez. Kurtların Saati filminde, filmin adı hiç beklenmedik bir anda görüntüye geliverir. Ayin’de film dokuz parçaya ayrılmıştır. Bir Tutku’nun oyuncuları, görüÅŸme sorularına cevap vermek ve yorumladıkları kiÅŸiler hakkındaki kiÅŸisel görüÅŸlerini belirtmek üzere oyunun akışını anında keserler. Çığlıklar ve Fısıltılar’da ve Fanny ve Alexandre’da usdışının sınırlarına girilir; seyirci rahatsız edilir. Sonbahar Sonatı’nın papazı seyircilere dolaysız yoldan seslenir. Kuklaların YaÅŸamından’ın dosyasının aynı sayıdaki bölüme denk düÅŸen piyesleri, hiçbir kronoloji kaygısı olmaksızın sunulur. Öte yandan son filmlerinde Bergman, ‘bilinçsiz güdülenmelere baÄŸlı sorunlara’ giderek daha fazla eÄŸilecektir .

1965 - Persona (Persona)

1967 - Vargtimmen (Kurtların Saati)

1968 - Skammen (Utanç)

DiÄŸerleri

1968 - Riten (Ayin)

1969 - En Passion (Bir Tutku)

1970 - The Touch (Temas)

1972 - Viskningar och rop (Çığlıklar ve Fısıltılar)

1973 - Scener ur ett äktenskap (Evlilik YaÅŸamından Sahneler)

1974 - Trollflöjten (Sihirli Flüt)

1975 - Ansikte mot ansikte (Yüz Yüze)

1977 - Das Schlangenei (Yılanın Yumurtası)

1978 - Son Bahar Sonatı

1979 - Farö-Doküment 1979 (Farö Adası)

1980 - Aus dem Leben der Marionetten (Kuklaların Yaşamından)

1983 - Fanny och Alexander (Fanny ve Alexandre)

          
Cevaplar (0)Add Comment

Cevap yaz
daha küçük | daha büyük

security code
Lütfen görüntülenen karakterleri yazınız


busy