ToplumDusmani.Net V2

Kültür ve Sanat Portalı

Wednesday, Jan 20th

Son Guncelleme09:38:41 AM GMT

Nerdesin: Tarih Genel İnsan Hakları Düşüncesinin Yükselişi


İnsan Hakları Düşüncesinin Yükselişi

e-Posta Yazdır

Reklamlar

İnsan Hakları DüÅŸüncesinin YükseliÅŸi

İkinci Dünya Savaşının, demokrasi ve insan haklarını temelden reddeden totaliter rejimlere karşı yürütülmüÅŸ bir savaÅŸ olmasına baÄŸlı olarak, gelecekte bu deÄŸerleri daha etkili bir biçimde korumak için ön hazırlıklar daha savaÅŸbitmeden baÅŸlatılmıştı. FaÅŸizme karşıittifak içine girmiÅŸolan ülkeler, insan haklarının gerçekleÅŸtirilmesinin önde gelen hedefleri olduÄŸunu, ilan etmiÅŸlerdi. Öte yandan, Batıülkelerinde gelecekte barışın korunabilmesinin, ancak insan haklarının uluslararasıdüzeyde etkili bir korumaya kavuÅŸturulmasıyla mümkün olabileceÄŸi yönünde geniÅŸbir kamuoyu da oluÅŸmuÅŸtu. Böylece "barış" ile "insan hakları" ve "demokrasi" arasındaki baÄŸlantı bir daha kopmamak üzere kurulmuÅŸtu.
Tarihte insan haklarını güvence altına alan siyasal belgeler var mıdır? Varsa bunlar nelerdir? Tartışınız.
İnsan haklarının uluslararası düzeyde korunması bakımından ilk adım 1945 tarihli BirleÅŸmiÅŸ Milletler AndlaÅŸması ile atılmıştır.
İnsan haklarına saygıyıdünya barışının baÅŸlıca koÅŸullarından biri sayan bu andlaÅŸma, böylece insan hak ve özgürlüklerine uluslararasıgeçerliÄŸi olan bir deÄŸer, anlam vermiÅŸ olmaktaydı.
Bu adımı1948 yılında BM Genel Kurulunda kabul edilen ve insan hak ve özgürlüklerini tek tek sayarak açıklayan bir belge olan İnsan Hakları Evrensel Bildirisi izledi. Bu belge devletleri baÄŸlayıcı olmamakla birlikte, büyük bir tarihi önem taşır. Daha sonraki yıllarda BM'ye üye olan devletlerinde katıldığı bildiri, dünya devletlerinin İnsan Haklarının gerçekleÅŸtirilmesi ve korunması gereken bir deÄŸer olarak kabullendikleri anlamına gelmekteydi.
İnsan Haklarının uluslararası düzeyde korunması bakımından asıl güç iÅŸ, yalnızca bir haklar bildirisi ile sınırlıolmayan, katılan devletlere hukuki sorumluluklar yükleyen ve insan hak ve özgürlüklerine saygı gösterilip gösterilmediÄŸinin denetimini de içeren baÄŸlayıcınitelikte sözleÅŸmelerin yürürlüÄŸe konulmasıidi. BM bünyesinde bu nitelikte yapılmış kısmi sözleÅŸme olmakla birlikte, "ikiz" sözleÅŸmeler olarak anılan iki kapsamlısözleÅŸme bunların en önemlileridir. "KiÅŸisel ve Siyasal Haklara İliÅŸkin Uluslararası SözleÅŸme" ile "Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İliÅŸkin Uluslararası SözleÅŸme" adlarını taşıyan ve 1976'da yürürlüÄŸe giren bu iki sözleÅŸme Türkiye tarafından henüz onaylanmış deÄŸildir.
İnsan haklarına saygıyı uluslararası denetime almak için yapılan bölgesel çalışmalar nelerdir?
İnsan Haklarına saygıyı uluslararası denetime almak için asıl büyük adım ise, bölgesel nitelikli olmakla birlikte, Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesi ile atılmıştır. 1949'da kurulan Avrupa Konseyinin 1950 yılında kabul ettiÄŸi ve daha sonra hazırlanan protokollarla birlikte 1953'te yürürlüÄŸe giren Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesi Türkiye tarafından da 1954 yılında onaylanmıştır.
SözleÅŸmenin en önemli özelliÄŸi, kapsadığıhakların korunmasıyla ilgili çok kapsamlı bir denetim mekanizması öngörmesidir. Avrupa İnsan Hakları Komisyonu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Bakanlak Konseyi aracılığıyla gerçekleÅŸtirilmesi öngörülen bu denetimi devletler harekete geçirebileceÄŸi gibi, ilgili devletin kabul etmiÅŸ olması durumunda, bireyler de baÅŸlatabilmektedirler.
İnsan haklarının bölgesel sözleÅŸmeler yoluyla korunmasıçabası, Avrupa ülkeleriyle sınırlı kalmadı. 1969'da imzalanan ve 1978'de yürürlüÄŸe giren Amerikan İnsan Hakları SözleÅŸmesi ile 1981'de kabul elidip 1986'da yürürlüÄŸe giren Afrika Halk ve İnsan Hakları SözleÅŸmesi bu yönde atılan iki önemli adım oldu.
1975 yılında DoÄŸu ve Batı Bloklarını bir araya getiren Avrupa Güvenlik ve İşbirliÄŸi Konferansında kabul edilen Helsinki Nihai Senedi ile, 1990 AGİK zirvesinde kabul edilen Paris Åžartı, demokrasiyi Avrupa'nın tek yönetim tarzı olarak benimsemiÅŸ ve insan haklarına dayalıdemokrasinin barışve güvenliÄŸin de güvencesi olduÄŸunu bir
kez daha vurgulamıştır. Her iki belgeyi imzalayan Türkiye de, böylece, uluslararası topluluÄŸun bir üyesi olarak insan haklarına saygıgöstereceÄŸini bir kez daha taahhüt etmiÅŸtir.
Sivil kitle örgütlerinin insan haklarının korunmasındaki rolünü tartışınız.
İnsan haklarının korunması bakımından günümüzde "devlet dışı uluslararası kuruluÅŸlar"ın giderek önem kazandığı görülüyor. Özel kiÅŸi ve gruplarca oluÅŸturulan bu gönüllü kuruluÅŸlar, dünya ölçüsünde insan haklarına saygı gösterilmesi bakımından hayli etkili oluyorlar. Herkesin adını duymuÅŸolduÄŸu Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu, Helsinki İzleme Komitesi.

Cevaplar (0)Add Comment

Cevap yaz
daha küçük | daha büyük

security code
Lütfen görüntülenen karakterleri yazınız


busy