Mum ışığında güzel gözlü bir delikanlıyla yemek yiyiyorum.
Kırmızı şarap içiyoruz.
Kapı çalıyor.
Neden onunla yaşamayı istemediğimi yazdığım an çıkıp geldi.
İşte karşımda.
Üzerime atlıyor.
Beni odaya,yatağın üzerine sürüklüyor…
-Yapma!
-Sana ne oldu? Sensiz yaşayamam.
-Yaşarsın.Herkes herkessiz yaşayabilir.
Bizim ilişkimiz bitti.
Seninle ilk yattığımız gecelerde bile,sanki sevişmenin sonunda kollarımda bir ölü kalıyordu.
Birbirimizi boşluğa sürüklüyoruz, öldürüyoruz.
-Birlikte ölelim!
-Ne farkı var.İstersen bahçeye bir çukur kazıp, ikimizi gömsünler.
-Gömsünler, isterim.
-Gömmesinler.Gel otur, getirdiğin konyaktan içelim.Sevdiğin kenti anlat.”
( Leo Ferre’nin konseri, sayfa : 33 )